Tokanın hikayesi binlerce yıl önceki kadının saçlarında başlar..Aynı
mantıkla ortaya çıkan toka ağaç dallarından, deri ve kemiklerden oluşur, zamanla altınla, gümüşle süslenir ve günümüze kadar gelir. Antik Yunan, Roma ve Mısır’daki
tokalar, doğada bulunan malzemelerden oluşan tek iğneli tokalardı. Romalılar
tokaları meyve motifleriyle , Anglosaksonlar ise kuş motiflerini
kullanarak,değerli taşlarla süslemişlerdi.
İslam öncesi Türklerde ise Toka kadınlar için bir süs objesi olmaktan ziyade at üstündeki hakanların örgülerini tutturmaya yarardı. Şanı dillere destan Türk kağanı Tong Yabgu da uzun saçlarını yeşil kurdeleyle toplardı. Bir başka Uygur modası olan ''Diadem'' adında çember pek çok Türk kavimin de kullanılır ve saçları taç gibi tutturmaya yarardı. Uygur kadınları ise topladıkları saçlarını iğneler,çiçekler,örtüler ve ''Boğtak'' adı verilen hotozlar yani süslü başlılıklarla beziyordu. Saç bağları ise midye kabukları veya gümüş düğmelerle de süslenirdi.Ve bunlara da ''Cala'' denirdi.
8. yüzyılda Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte başörtüsü takılınca kadının saçları, dolayısıyla her türlü saç süsü görünmez olmuştur. Böylece toka mahrem bir kimlik kazanmıştır. İşte bu yüzden İslamiyetle birlikte toka serüveni hakkındaki bilgiler kesintiye uğramaktadır. Ancak Selçuklu’da zengin hanımların sedef kakma, yakutlarla süslü veya altın kaplama firkete ile tarakları tercih ettiği bilgisine rastlanmaktadır.
Mezopotamya ve İran halkı ile Asya göçebeleri İslami döneme kadar kadın ve erkekler uzun saçlıydı. Omuzlara bazen de bele hatta topuklara kadar salınan saçlar kutsal sayılıp kesilmez örgülerle bağlanırdı. Örgüleri tutturmak için de kurdeleler , firketeler ''Zülüflükler'' ve ''Diadem'' gibi tokalar kullanılırdı.
17.yüzyılda Osmanlı kadınları baş örtüsünü bazen altın sim ve inci iğneden tokayla süslüyordu. Taşlarla bezeli, sade altınların yanında gümüş inciler ve inci dizileri yüzün iki yanından sarkıtılırdı. Zülüflük başın arkasına takıldığında enselik adını alırdı. İnci zincirlerle örülü mücevher başlıklara ise tepelik adı verilirdi.
Tokanın isim babası ise 1700’lerin başında Italya’da yaşayan Tony Tocca ‘dır. Tony eşinin uzun kıvırcık saçları için bir şeyler yapmak istemiş ve tokayı icat etmiştir. Tocca 1860lara kadar çok moda olmuş ve Tocca ailesine milyonlar kazandırmıştır.
Beray Bijuteri, üründe kalite ilkesiyle yola çıkan ve müşteri memnuniyetini göz önünde bulunduran, geniş ürün yelpazesiyle her zaman yeni ve moda ürünler sunmaya çalışan tecrübeli bijuteri firmaların başında gelmektedir. Tasarımdaki farkıyla, modayla uyumuyla sektörde her zaman bir adım öndedir.
Güler yüzlü çalışanları, güvenilir ve kaliteli ürünleri, uygun fiyat seçenekleri, güncellenerek değişen ürün seçenekleriyle sizlere en iyi hizmeti sunmaktadır. Kolye, küpe, bileklik, yüzük, bilezik, kemer, çocuk toka v.b çeşitlerinden oluşan zengin ürün grupları, binlerce farklı modelleri ve renk seçenekleriyle sizlerin zevklerinize hitap etmektedir. Çocuklarınız için rengarenk, boncuklu, fiyonklu ; kendiniz içinse taşlı, klipsli yüzlerce toka çeşidimize ulaşabilir, ürün ve renk çeşitliliğimizin keyfini çıkarabilirsiniz..
İslam öncesi Türklerde ise Toka kadınlar için bir süs objesi olmaktan ziyade at üstündeki hakanların örgülerini tutturmaya yarardı. Şanı dillere destan Türk kağanı Tong Yabgu da uzun saçlarını yeşil kurdeleyle toplardı. Bir başka Uygur modası olan ''Diadem'' adında çember pek çok Türk kavimin de kullanılır ve saçları taç gibi tutturmaya yarardı. Uygur kadınları ise topladıkları saçlarını iğneler,çiçekler,örtüler ve ''Boğtak'' adı verilen hotozlar yani süslü başlılıklarla beziyordu. Saç bağları ise midye kabukları veya gümüş düğmelerle de süslenirdi.Ve bunlara da ''Cala'' denirdi.
8. yüzyılda Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte başörtüsü takılınca kadının saçları, dolayısıyla her türlü saç süsü görünmez olmuştur. Böylece toka mahrem bir kimlik kazanmıştır. İşte bu yüzden İslamiyetle birlikte toka serüveni hakkındaki bilgiler kesintiye uğramaktadır. Ancak Selçuklu’da zengin hanımların sedef kakma, yakutlarla süslü veya altın kaplama firkete ile tarakları tercih ettiği bilgisine rastlanmaktadır.
Mezopotamya ve İran halkı ile Asya göçebeleri İslami döneme kadar kadın ve erkekler uzun saçlıydı. Omuzlara bazen de bele hatta topuklara kadar salınan saçlar kutsal sayılıp kesilmez örgülerle bağlanırdı. Örgüleri tutturmak için de kurdeleler , firketeler ''Zülüflükler'' ve ''Diadem'' gibi tokalar kullanılırdı.
17.yüzyılda Osmanlı kadınları baş örtüsünü bazen altın sim ve inci iğneden tokayla süslüyordu. Taşlarla bezeli, sade altınların yanında gümüş inciler ve inci dizileri yüzün iki yanından sarkıtılırdı. Zülüflük başın arkasına takıldığında enselik adını alırdı. İnci zincirlerle örülü mücevher başlıklara ise tepelik adı verilirdi.
Tokanın isim babası ise 1700’lerin başında Italya’da yaşayan Tony Tocca ‘dır. Tony eşinin uzun kıvırcık saçları için bir şeyler yapmak istemiş ve tokayı icat etmiştir. Tocca 1860lara kadar çok moda olmuş ve Tocca ailesine milyonlar kazandırmıştır.
Beray Bijuteri, üründe kalite ilkesiyle yola çıkan ve müşteri memnuniyetini göz önünde bulunduran, geniş ürün yelpazesiyle her zaman yeni ve moda ürünler sunmaya çalışan tecrübeli bijuteri firmaların başında gelmektedir. Tasarımdaki farkıyla, modayla uyumuyla sektörde her zaman bir adım öndedir.
Güler yüzlü çalışanları, güvenilir ve kaliteli ürünleri, uygun fiyat seçenekleri, güncellenerek değişen ürün seçenekleriyle sizlere en iyi hizmeti sunmaktadır. Kolye, küpe, bileklik, yüzük, bilezik, kemer, çocuk toka v.b çeşitlerinden oluşan zengin ürün grupları, binlerce farklı modelleri ve renk seçenekleriyle sizlerin zevklerinize hitap etmektedir. Çocuklarınız için rengarenk, boncuklu, fiyonklu ; kendiniz içinse taşlı, klipsli yüzlerce toka çeşidimize ulaşabilir, ürün ve renk çeşitliliğimizin keyfini çıkarabilirsiniz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder